Perşembe, Mart 28, 2024
   
Yazı

KUR'AN-I KERİMİN ÖĞRENİLMESİNDE DİNAMİZM

alt

 

 

 

 

M.Es'ad Coşan (r.a),İslam Dergisi Başmakaleleri Mart 1984

 

KUR'AN-I KERîMİN ÖОRENİLMESİNDE DİNAMİZM

Kur'ân-ı Kerîm, hiç şüphesiz, hepimizin baş tacıdır; çünkü yüce Rabbimizin bize gönderdiği kitabıdır. Ne büyük şŸeref, ne tatlı bir iltifat ve mazhariyet! Bizim o padişŸahlar padişŸahının bu şŸahâne fermanını, defalarca öpüp başımıza koymamız, yüzümüze, gözümüze sürmemiz, ona en büyük saygıyı göstermemiz icap eder.

Onda eski ümmetlerin ibretleri, geleceklerin haberi vardır. Onun içinde bize yöneltilmişŸ emirler, yasaklar bulunuyor. Biz ancak onları en iyi tarzda öğŸrenip tamı tamına uyguladığŸımız zaman Hakk'ın rızasına erişŸebiliriz. Hiçbir kaçamak imkânı yoktur, tembelliğŸin hiçbir mazereti olamaz. Ruhumuzun, bedenimizin, maddî ve mânevî rahatsızlıklarımızın devası, çaresi Kur'an'dır. Fert, aile, cemiyet, ümmet ve nihayet bütün insanlık ona uyulduğŸu zaman huzura ve mutluluğŸa kavuşŸabilecektir; çağŸımızın buhranlarına reçete Kur'an'dır.

Bu kadar kıymetli, dünya ve âhiretimiz bakımından bu derece ehemmiyetli bir kitabı acaba bu mevki ile mütenasip öğŸretip öğŸreniyor muyuz? Maalesef hayır. Kur'an evlerimizde garip garip, boynu bükük durur; yeni nesillerin anlayacağŸı doyurucu tefsirler yoktur, kütüphanemizin raflarında tefsir kitapları toz tutmuşŸtur. Birçok müslüman onu yüzünden bile okumasını beceremez; okuyanların çoğŸu tertil ve tecvide, tâzim ve tebcile riayet etmez veya iyi okursa da içindeki ahkâmı bilmez, çoğŸumuz ise İslâmî emirlere uymaz, Kur'ân-ı Kerîm'e zıt bir hayat tarzı sürdürürüz. Büyük alim Hasan-ı Basrî (rha.) diyor ki:

"Kur'ân-ı Kerîm, ahkâmına uyulsun, kendisiyle amel olunsun diye indirilmişŸtir. Halbuki şŸimdi halk onun sırf kıraat ve tilavetini amel edinmişŸ."

MeşŸhur sahabî Abdullah b. Mes'ud'dan da böyle bir ifade rivayet edilir. Demek ki söze takılıp kalmak, öze inmemek, ana gayeyi unutup detayla oyalanmak, lafa dalıp icraata, çalışŸmaya, emrin gereğŸini îfâya, eyleme geçmemek eski, yaygın, çirkin ve çok tehlikeli bir hastalık. Bu hastalıktan kendimizi kurtarmak zorundayız sevgili okuyucular! MeşŸhur mutasavvıf alim Ebu Abdurrahmân Muhammed b. Hüseyin es-Sülemî (v. 412/1021) bu mevzuda çok dinamik, çok değŸerli bir metot zikrediyor ve diyor ki:

"Bize ilim öğŸreten üstatlarımız rivayet ettiler ki onlar, on âyet-i kerîme (veya bir aşŸr-ı şŸerîf) öğŸrendiler mi, asla daha öteye geçmez, önce o on âyet ile amel ederler, sonra öğŸrenmeye devam ederlermişŸ. Biz de o usulü takip ettik. Bu yolla Kur'ân-ı Kerîm'i ve onunla ameli (ahkâmına ittibayı) birlikte yan yana öğŸrendik."

Cehalet felakettir, amelsiz ilim ise vebal sayın okuyucular! Silkinelim, atalet ve cehaleti yenelim; Allahu Teâlâ'nın aziz kitabını yeni bir şŸevkle, aşŸır aşŸır, deste deste, sözünü belleyip, ahkâmını tatbik ede ede bağŸrımıza basalım, başŸımıza taç, hayatımıza rehber eyleyelim. Salahımız, felahımız, nusretimiz, izzetimiz, saadetimiz Kur'an'ı iyi anlayıp iyi uygulamaktadır.

--------------------------------------------------------------------------------

Dipnotlar
1. Yakın mânada bk. İbn Receb, Câmi'u'l-ulum ve'l-hikem, s. 343-344.
2. Bk. Mizzî, Tehzîbü'l-kemâl, trc. no: 3222; Zehebî, Tehzîbü't-tehzîb, trc. no: 317; K⺟if, trc. no: 2681; İbn Hacer, Takrîbü't-tehzîb, trc. no: 3271.