Uncategorized (6)
KRİTİK VE ANALİTİK DÜŞÜNME (KAD) NEDİR, NEDEN GEREKLİDİR?
Yazan administrator
KAD NEDİR?
Kritik ve analitik düşünme (KAD) zihinsel işlevlerin kullanıldığı bilişsel bir aktivitedir.
Dikkat, hafıza, muhakeme, algılama ve çıkarsama yapma gibi bir dizi zihinsel surecin eşgüdüm içinde etkileştiği bir süreçler bütünüdür.
Seçme, kategorize etme, tümevarım, tümdengelme, mecaz, benzetme, ayrıştırma ve soyutlama gibi kritik ve analitik düşünmenin diğer bileşenlerinden de söz edebiliriz.
Günlük yaşantımızdaki olağan, sıradan, istemsiz, sistemsiz düşünmeden farklı; bilinçli, ilmi, hür düşünmedir.
KAD NEDEN GEREKLİDİR?
"Kendimizi, genç ya da ihtiyar, kadın ya da erkek ayırımı yapmadan, suni mazeretler üretmeden, her gün, her an eğitip, sürekli geliştirmeliyiz.
Analitik ve kritik düşünmeyi öğreten kitapları alıp anlayarak okuyup, günlük hayatımızda tatbik etmeliyiz. Bugünden itibaren, daima ayarını doğru yola göre kontrol ve teftiş edip düzenleyeceğimiz, kişisel hayat planımızı yapmalıyız. Ãnce hakkı bilmeliyiz, o zaman kimin hak olduğunu anlarız. O adamın bu adamın peşinde koşmamalıyız. Bir takım şeylere körü körüne bağlanmamalıyız. Hür olmalı, tek başımıza da olsa kendimizi, dünya da kalmış tek kişi olduğunu düşünerek, Haktan ayrılmadan, yapacaklarımızı kendimiz tespit etmeli ve yapmalıyız.
Yetişmiş meslek erbabı insanların, münevverlerin, mütehassısların, eğiticilerin, tüccar ve sanayicilerin neticede aklı eren her iyi niyet sahibinin, dünya gidişatını yönlendirmeye çalışan sistem ve organizasyonları daha iyi tanıyıp politikalarını ve neticelerini hesap edebilmeleri için, kritik-analitik düşünmeyi öğrenmelerine destek olmamız lazım. Gelişmeleri doğru değerlendirme ve anlama yeteneği geliştikçe iyi insanların dünya politikalarında daha aktif ve belirleyici rol almaları ve iyiliği ön plana çıkarma fırsatları doğacaktır. Dolayısıyla herkes kendi işiyle meşgul olsun kavramını; iyiler, gidişatı kendi istikballeri açısından kavrayıp doğru olan yöne gelişmeleri yönlendirsin diye kampanyalar yapmamız lazım.
Bilgilerimizi, inançlarımızı, amellerimizi, düşünce, duygu ve kanaatlerimizi, davranışlarımızı, fikri ve ruhi yapımızı sağlam, sahih, ana kaynaklara uygun hale getirmeliyiz. Bu amaçla kendimizi sürekli sorgulamalıyız. Bilgi dağarcığımızı delillerle, ilmi dayanaklarla zenginleştirmeliyiz. Her türlü hurafeden, bidatlerden, yozlaşmış geleneklerden ve çağdaş yanılgılardan, fitnelerden uzak durmalıyız. Böylece, sloganik düşünce ve söylem tarzından uzak, derinlikli bir düşünce bütünlüğü kazanabiliriz."
M. Nureddin COŞAN
"Bizi ayaklarımıza baktırıp, bize tokat atmak isteyenlerin niyetini anlamak ve gereğini yapmaktır."
Muharrem Nureddin COŞAN
Bilgi hazinedir. İnsanın bilgisinin miktarı ne kadar çok olursa, o bilgiyi fayda sağlamak niyetiyle kullanması ve o kullanma neticesinde verimi de o kadar artar.
M. Nureddin Coşan
Sevgi, bizim benimsediğimiz eğitim metodunun ana unsurlarından birisidir. Biz sevgi metodunu kullanarak insanlarla birikimimizi paylaşmayı tercih ediyoruz.
Akra Fm'de Zinde Başkanı Emin Çınar İle KAD Söyleşisi
AKRA FM'e konuk olan Zinde Sosyal Gelişim Derneği Başkanı Emin Çınar, dünya ve ahiret mutluluğu için fertlerin Kritik Analitik Düşünme sistemini yaşam tarzı haline getirerek hayatını anlamlandırması gerektiğini belirterek, İki nefes arasındaki zamanda bile kulluk bilincini kaybetmeden Yaratıcımızı sevmeyi ve Onun isteklerini yerine getirmeyi hayatımızın gayesi haline getirmeliyiz dedi.
Emin Çınar, KAD sistematiği çerçevesinde herkesin şu türden sorulara cevap araması gerektiğini vurguladı: Irak dün neden istila edildi? Bugün israil niçin Gazzeâde Müslüman katliamı yapıyor?
Petrol fiyatları birkaç ayda 170 dolara nasıl çıktı, şimdi neden 40-50 dolarda?
Ekonomik kriz kimin icadı? Bu kriz kime zarar verdi, kim kazançlı çıktı?
Bu dünyaya niye geldik? Yaşadığımız hayatın anlamı ne? Neden ölüm var? Ölmemek elimizde değilse ölüme nasıl hazırlanmalıyız? İç dünyamızı mahveden hastalıklardan nasıl kurtuluruz? Mutlu ve dengeli bir hayat nasıl yaşanır? Hayat kılavuzumuz Kur'ân ne diyor? Uygulayıcısı Hz. Peygamber (sas) nasıl yaşamış?..
Zinde Sosyal Gelişim Derneğinin hayata geçirdiği projelerden olan Kritik Analitik Düşünme radyo programı, yeni yayın döneminde AKRA FMde devam ediyor.
Kritik Analitik Düşünme (KAD) radyo programında; Düşünmek nedir? Düşünmeyi etkileyen faktörler nelerdir? KAD sistematiği ve yöntemleri gibi konular teorik olarak işleniyor, gündemdeki olaylar Kritik Analitik Düşünme sistematiği çerçevesinde uzmanlarla değerlendiriliyor.
Kritik Analitik Düşünme becerisinin kazandırılması ile ilgili kitapların da ilerleyen dönemde tavsiye edileceği program, KAD Platformu Koordinatörü Av. Taner Ürkmezin ev sahipliğinde iki hafta bir cumartesi günleri saat 19.00âda radyo dinleyicileriyle buluşuyor. (Detaylı bilgi için www.akradyo.net )
KAD platformu programının bu haftaki konuğu, bir süre önce Avustralyaya seyahat eden ve Muharrem Nureddin Coşan Hocaefendi ile görüşmeler yapan Zinde Sosyal Gelişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emin Çınar oldu.
Av. Taner Ürkmezin, KAD sistematiği nedir? sorusuna Zinde Başkanı Emin Çınar, Avustralya ziyareti esnasında Muhterem Muharrem Nureddin Coşan Hocaefendi ile Kritik Analitik Düşünme sistematiğini detaylı şekilde konuşma imkânımız oldu. Bu görüşme esnasında gündeme gelen hususları, benim algılayabildiğim kadarıyla aktarmak ve paylaşmak isterim.Kritik Analitik Düşünme; sistemli bir şekilde düşünme becerisidir. Sistemli düşünme becerisini kazandığımızda ve düşünmeye başladığımızda; duyarsızlıktan kurtulup duyarlı hale geliriz. Pasiflikten kurtulur aktif hale geliriz. Olayları analiz ederek detayları görür, kritik ederek doğru sonuçları bulmaya çalışırız. Alternatifler geliştirerek olayların bizi etkilemesini önler, her zaman doğruyu bulmaya çalışarak yanlışa düşmekten ve zarar görmekten kurtuluruz dedi.
Kritik analitik düşünme yaklaşımının kazanılmasıyla ilgili süreci İnsanlar cevaplarını bulmak zorunda oldukları problemlerle karşılaştıklarında düşünmeye başlar ve bu düşünme süreci onları araştırma yapmaya sevk eder. Yaptıkları araştırma ise onların bilgilerinin artmasına sebep olur ve bu bilgiler de onları bilinçli hale getirir şeklinde açıklayan Zinde Başkanı Emin Çınar, Sözgelimi, son zamanlarda insanlar kaliteli, sağlıklı, hastalıklardan uzak bir hayat sürebilmek için sağlıklı yaşamanın sırlarını araştırmaya başladı. Daha önceleri böyle bir arayış içinde değillerdi. Kalp rahatsızlıkları, damar tıkanıklıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, çeşitli kanser türleri, obezite gibi hastalıklar insanları endişelendirmeye başladı. Bunlar, son zamanlarda gündeme getirilerek tartışılmaya başlandı. Artık bu hastalıklardan korunma yolları araştırılıyor. Ve bir sağlıklı yaşam bilinci kendiliğinden oluşuyor. Bundan belki otuz sene önce sağlıklı yaşamı dikkate almazken şimdi nasıl bu konuda bilinçlendiyse insanlar, yakın zamanda Kritik Analitik Düşünme sistematiğinin de en az sağlıklı yaşam kadar önemli olduğunu anlayacaklar diye konuştu.
AKRA FM'in program yapımcısı Av. Taner Ürkmezin, İnsanoğlu, dünya hayatında daha iyi ve kaliteli yaşamak istediğinden dolayı sağlıklı yaşam bilinci oluştu. Sağlıklı düşünüp karar verebilmesi içinde KAD'ı öğrenmesi gerekiyor diyebilir miyiz? sorusu üzerine Zinde Başkanı Emin Çınar şöyle konuştu:
Kritik Analitik Düşünmeyi tarif ederken, düşünmeye başladığımızda duyarsızlıktan kurtulup duyarlı hale geliriz demiştik. İnsanlar nasıl bir hayat yaşadıklarını düşünmeye başladılar ve bu düşünce onları hayatları ile ilgili duyarlı hale getirdi. Bildiğimiz gibi hayatımız, sadece dünya hayatı ile sınırlı değil, ölümle başlayan sonsuz bir hayat bizi bekliyor. Hem ayrıca insan, sadece etten, kemikten, kastan ve yağdan oluşmuyor. İnsanın hisleri, duyguları var. İç âlemi, kalbi ve ruhu var. Sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi esasen bu duyguların da sağlam kaynaktan beslenmesiyle mümkün olabilir. Stres, sıkıntı, sabırsızlık, hırs, kıskançlık gibi iç dünyamızı etkileyen hastalıklar, sağlıklı bir hayat sürmemizi engeller, üstelik bu hastalıklar sonsuz hayatımıza da zarar verir. İşte nasıl sağlıklı bir yaşam için üç beyaz zehirden; undan, tuzdan ve şekerden zararlı diye uzak duruyorsak. âHidrojenize edilmiş yağlar damar tıkanıklıklarına sebep olup kalp krizi riski oluşturuyorâ bilinciyle bugün nasıl aldığımız bir ürünün etiketini kontrol ediyorsak, bu bilinç zamanla bizde nasıl oluşmuş ise aynı şekilde bizim maneviyatımızı, ruhumuzu ve iç dünyamızı etkileyen zararlılardan da uzak durma bilinci hepimizde gelişmelidir.
Bu nedenle, muhterem M. Nureddin Coşan Hocamız, Sağlıklı yaşamın bugünün insanının gündemine gelmesi gibi, Kritik Analitik Düşünmenin (KAD) de belki en kısa zamanda tüm boyutlarıyla veya zaman içerisinde ortaya çıkacak olumlu tüm yönleriyle insanların gündemine taşınması bizim için önemli bir kazanım olacaktırâifadesini kullanmaktadır.
Av. Taner Ürkmezin, İnsanların gündemine Kritik Analitik Düşünme (KAD) nasıl taşınabilir, bunun için neler yapmayı planlıyorsunuz? şeklindeki sorusu üzerine Emin Çınar,Düşünme ile ilgili birçok ayeti kerime ve hadisi şerif vardır. Muhterem Muharrem Nureddin Coşan Hocaefendi de İnsanlar hayatlarını sorgulayarak anlamlandırmaya başladıklarında KAD sistemi bir hayat tarzı haline gelmeye başlayacaktırâ şeklinde yaklaşmaktadır.
Dünyaya niçin geldik, yaşadığımız hayatın anlamı ne, neden ölüm var, ölmemek elimizde mi, ne zaman öleceğiz, ölüme nasıl hazırlanmalıyız, iç dünyamızı mahveden hastalıklardan nasıl kurtuluruz, saadet ve huzur nerede, mutlu ve dengeli bir hayat nasıl yaşanır, hayat kılavuzumuz ne diyor, Uygulayıcısı nasıl yaşamış, beden ve ruh nasıl durulup saadete ve huzura kavuşur? gibi soruları insanlar kendilerine sormalı bilinçli bir şekilde bunların cevaplarını düşünmelidir. İşte biz değişik şekillerde bu tür sorularla insanları baş başa bırakmayı, onları düşünmeye zorlamayı ve bunu da kampanyalarla yapmayı düşünüyoruz. M. Nureddin Coşan Hocamız bu konuda, şu an uygulamak istediğimiz Kritik Analitik Düşünme (KAD) metodu, netice itibariyle klasik yöntemlere ek olarak Yaratıcımızı bulmak, Onu sevmek, Onun isteklerini yerine getirmeyi hayatımızın hedefi haline, gayesi haline dönüştürmek olmalıdır ifadesi meseleyi özetlemektedir diye konuştu.
Taner Ürkmez'in Dünya gidişatını yönlendirenler var, bu durumun Kritik Analitik Düşünme ile bağlantısı nasıl kurulabilir? sorusuna Emin Çınar, AKRA FM mikrofonlarından şu şekilde cevap verdi:
Hepimiz toplum içinde yaşayan fertleriz. Yaşanan olaylar hayatımızın bir parçası ve her yönüyle bizi de ilgilendiriyor. Toplumsal olaylar var. Sosyal olaylar var. Hele çağımızda artık tüm dünya ile beraber bir etkileşim içindeyiz. Niçin birileri durmadan ortalığı karıştırıp duruyor? Irakâta dün niçin istila edildi? Bugün israil niçin Müslüman katliamı yapıyor? PKK kimin için ne istiyor? Kuzey Irakâte neler oluyor? Petrol fiyatları birdenbire 170 dolara nasıl çıktı, şimdi neden 40-50 dolara indi? Ekonomik kriz kimin icadı? Bu kriz kime zarar verdi, kim kazandı? Bazı olaylar bizim isteğimizin dışında gelişiyor ve bize zarar veriyorsa bunlarla ilgili tespitlerimizi yapmamız lazım. Ãünkü kaynaklarımız, zenginliklerimiz, varlıklarımız birileri tarafından biz farkında olmadan elimizden alınıyor. İşte bu noktada kaliteli düşünme dediğimiz, sistemli düşünme dediğimiz, yeteneğimiz devreye girmeli yani Kritik Analitik Düşünme (KAD) bizi doğru sonuçlara götürmeli, olayları lehimize yönlendirme fırsatı ve zamanı kazandırmalıdır. Bu bilinçle hareket ettiğimiz zaman, kontrolümüz dışında gelişen olayları fark ederek ulaşacağı sonucu önceden öngörebilir ve bu sayede gerekli önlemleri alabiliriz. Sebep ve sonuç ilişkisi kurarak gidişatın lehimize mi aleyhimize mi sonuçlanacağını tahmin edebiliriz. Aleyhimize sonuçlanacak gibiyse bunu faydaya çevirmeye çalışarak zararı azaltabiliriz. Lehimize sonuçlanacaksa faydayı artırıcı alternatifler geliştirebiliriz. Olayın akış süreci içinde muhtemel gelişmeleri tesbit ederek bu gelişmelere göre stratejiler oluşturabiliriz.
Kritik Analitik Düşünme (KAD) sistemi, hayatımızı etkileyecek sarsıntılardan, ön uyarı sistemleri gibi bizi uyarmalıdır. Bilinçaltı oluşumlar ve fiziki donelerle bunu otomatik olarak yapacak düzeye gelebilmemiz lazım.
Taner Ürkmez'in, Kritik Analitik Düşünme ile ilgili ne tür kampanyalar yapılmalı ki doğru ve faydalı sonuçlara ulaşabilelim? sorusu üzerine Zinde Başkanı Emin Çınar şu bilgileri verdi:
Konuşmamızın bir bölümünde bahsettiğim gibi, dünyaya niçin geldik? Yaşadığımız hayatın anlamı ne? Neden ölüm var? Ölmemek elimizde değilse ölüme nasıl hazırlanmalıyız? İç dünyamızı mahveden hastalıklardan nasıl kurtuluruz?
Mutlu ve dengeli bir hayat nasıl yaşanır? Hayat kılavuzumuz Kur'ân ne diyor? Uygulayıcısı Hz. Peygamber (sas) nasıl yaşamış? Beden ve ruh, nasıl durulup da saadete ve huzura kavuşur? İşte biz değişik şekillerde bu tür sorularla insanları baş başa bırakmayı, onları düşünmeye zorlamayı ve bunu da kampanyalarla yapmayı planlıyoruz. Ayrıca, insanların kontrolleri dışında gelişen, maddi kayıplara sebep olan, sağlıkları ile ilgili olumsuzluklar oluşturan ve onları manevi sıkıntılara sokan sebeplerle alakalı, doneler tesbit edip bu doneleri halkımızla paylaşarak kampanyalar yapacağız. Dünya ve ahiret hayatımız için KAD sistemini yaşam tarzı haline getirerek hayatımızı anlamlandırmalıyız.
Her anın çok kıymetli olduğunu unutmadan, iki nefes arasındaki zamanda bile kulluk bilincini kaybetmeden Yaratıcımızı sevmeyi ve Onun isteklerini yerine getirmeyi hayatımızın gayesi haline getirmeliyiz.
Bu önemli konuda Zinde Sosyal Gelişim Derneğini temsilen beni davetinizden dolayıAKRA FM kurucuları başta olmak üzere tüm AKRA FM çalışanlarına ve tüm dinleyicilerine sevgi, saygı ve hürmetlerimi iletirken söyleşimizi Muharrem Nureddin Coşan Hocamızdan bir aktarımla bitirmek istiyorum:"Allah rızasını kazanmada; tefekkürün yolunu açacak, feraset, basiret ve hikmete bizi taşıyacak, bir yol ve metod olarak, Kritik Analitik Düşünme sistemini hayat tarzı haline getirmeliyiz."
Kaynak: zinde.info
KUR'AN'IN ANLAMIYLA BULUŞMAK
Ey İnsanlar! Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerde olan (kötü duygulara, batıl inançlara, dert ve sıkıntı)lara bir şifa, inananlara bir yol gösterici ve bir rahmet (olan Kurân) gelmiştir.
(Yunus Suresi/57. Ayet)
Üzerinde iyiden iyiye düşünmek, okumak, anlamaya çalışmak ve anladıklarımızla, öğrendiklerimizle amel etmek üzere indirilmiş olan Kurân-ı Kerimi acaba ne kadar okuyoruz? Okuduklarımızı ne kadar anlamaya çalışıyoruz? Ve okuyup, anladıklarımızı ne kadar hayatımızda tatbik edebiliyoruz?
Acaba Kurân-ı Kerimi okumak demek, sadece Arapça mübarek kelimelerini tekrar etmek mi demektir? Rabbimizin İKRA emrinden kasdettiği murad bu mudur?
Acaba Allah Teala Hazretleri Kurân-ı Kerimi bize hatimler indirelim, sevap kazanalım diye mi indirmiştir?
Acaba Kurân-ı Kerim, sadece mübarek gecelerde Cuma gecesinde, Berat kandilinde, Ramazan ayında okuyalım diye mi indirilmiştir?
Acaba Kurân-ı Kerime saygı göstermek demek, onu belimizden yukarıda tutmak, onu duvarda işlemeli örtüler içinde muhafaza etmekle mi hasıl olur?
Yoksa Rabbimiz bu kitabı ölülerimizin ardından okuyalım diye mi indirmiştir?
Yoksa Kurâna dokunursak çarpılır mıyız?
Kurân-ı Kerime abdestsiz dokunabilir miyiz?
Acaba Kurân-ı Kerim bizim kutsal kitabımız olmasının öncesinde kılavuz kitabımız değil mi?
Kurân-ı Kerim sadece hocalar mı anlayabilir? Biz anlayamaz mıyız? O zaman neden,
Andolsun ki, biz, Kurânı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Hani düşünüp öğüt alan (yok mu?) (Kamer Suresi/17.Ayet) buyuruluyor?
Türk halkının % 94'ünün evinde Kurân-ı Kerim varken, % 78'inin evinde meal ya da tefsir varken, 1/3'i Arapça orijinalinden okuyabiliyorken, acaba neden sadece ve sadece % 5'i Kurânı anlamanın gayreti içerisinde kaynaklara başvuruyor? Oku emriyle başlayan kitap acaba neden okunmuyor?
Hayat kılavuzumuz kitabımızı gereği gibi okumanın, okuduklarımızı anlamanın, anladıklarımızı ihlasla uygulamanın, uyguladığımız güzellikleri de tüm insanlara ulaştırmanın idealiyle yola çıkan platformumuz bütün bunları yaparken olmazsa olmaz şartın bu dinin önderi Hz. Muhammed Mustafaya (sav) tabi olmaktan geçtiği bilinciyle hareket etmektedir. Çünkü Kurân-ı Kerimi en iyi anlayan odur. Çünkü Kurân-ı Kerim ona indirilmiştir. Çünkü onun ahlakı Kurândı.
KAB Platformu tarafından, Kur'ân'ın indiriliş sebebinin ve Allahın bizden muradının daha iyi anlaşılması için sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılan ve uzun yılların emeği ve birikimiyle Hasan Tahsin Feyizli tarafından hazırlanan Feyzül Furkan Kurân-ı Kerim Meali tavsiye edilmektedir.
(Kurân) mübarek bir kitaptır ki, onu sana ayetlerini iyiden iyiye düşünsünler ve aklı olanlar öğüt (ve ibret) alsınlar diye indirdik. ( Sad Suresi/29. Ayet)
Açıklama Kısmı
Etkinlikler Bölümü Buraya...
İhsan Çevre ve Gelişim Derneğimize yapacağınız bağış ve yardımlar için;
İHSAN ÇEVRE ve GELİŞİM DERNEĞİ
Albaraka Türk - Küçüksaat şubesi ADANA
İBAN NO: TR240020300001909268000001
Hesap No: 1909268-1
İhsan Çevre Ve Gelişim Derneği olarak yaşanılabilir bir çevrede, geleceğine sahip çıkan, sorumluluk bilinci taşıyan, güzel ahlak sahibi, kendini ve yaradanını tanıyan, düşünen iyi insanların yetişmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bu amaçla;
ÇEVRE DUYARLILIĞININ OLUŞTURULMASI VE ÇEVRENİN KORUNMASINA yönelik faliyetler,
KUR'AN'IN ANLAMIYLA BULUŞMAYA yönelik etkinlikler,
KRİTİK ve ANALİTİK DÜŞÜNMENİN ÖĞRENİLMESİNE yönelik eğitim faaliyetleri,
SAĞLIKLI YAŞAM BİLİNCİNİN KAZANDIRILMASINA yönelik çalışmalar,
GENÇLERE yönelik çalışmalar kapsamında;
Ağaç dikme organizasyonları, konferanslar, sağlıklı yaşam yürüyüşleri, yarışmalar, sivil toplum kuruluşlarını ziyaretler vb sosyal sorumluluk çalışmaları tertip etmekteyiz.
AĞAÇ DİKME ORGANİZASYONU
SAĞLIKLI AİLE İLETİŞİMİ ÜZERİNE GENÇLERE, ANNE VE BABALARA YÖNELİK KONFERANSLAR
ÇEKÜD (Çevre Kuruluşları Derneği) İLE BİRLİKTE DÜZENLENEN OKULLARDA ÇEVRE SİZSİNİZ KONULU RESİM VE PROJE YARIŞMASI
KIZILAY'A KAN BAĞIŞI