Yeterli ve dengeli beslenme sağlığın temelidir. Vücudun büyümesi, dokularının yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan bu besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumu “yeterli ve dengeli beslenme” deyimi ile açıklanır.
İnsan gereksinimi olan ve besinlerin bileşiminde yer alan 40’ı aşkın besin öğesi kimyasal yapılarına ve vücut çalışmalarındaki etkinliklerine göre 6 grupta toplanmaktadır. Bunlar: proteinler, yağlar, karbonhidratlar, madenler, vitaminler ve sudur.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) BESLENMESİ
“Dünyada insanların en çok doymuş olanları, Kıyamet gününde en çok aç kalacaklar” Hadisi; beslenmede aşırıya kaçmanın zihinsel yapı üzerindeki etkilerini çok geniş bir plan ve vadede düşündürmektedir.
PEYGAMBERİMİZ, “Her iştiha duyduğunu yemen israftandır” diyerek de söz konusu anlayışı pekiştirmiştir.
Burada israfın, yenen değil, yiyen yönünde olduğunu düşünmek gerekir. Zira gereğinden fazla gıda almak, beyne zarar vermektedir ve beynin asıl gayesinin dışında, hammadde girdileriyle uğraşması israftır.
Az yemeyi salık vermekle birlikte, bazı öğünlere, özellikle akşam yemeklerine özen gösteren Efendimiz, “Akşam yemeğini bırakmayın, bir avuç hurma ile de olsa akşam yiyin. Çünkü akşamın terki insana-(erken) ihtiyarlık getirir” demektedir. .
O’nun asla değerlendiremeyeceğimiz yaşantısında, fizyolojik yapısının ve şuur düzeyindeki potansiyelinin bir anlamda beslenme şekli ile ilgisi bulunduğu, kendi ifadelerinden açıklık kazanmaktadır.
Şartları çok iyi etüt edip uygulayan Hz. Peygamber, bu nedenle, tek tip besin üzerinde ısrar ederek, diğerlerini men etme gibi bir davranış içine girmezdi.
Bölgesel koşullarda bulunabilen her türlü gıdayı bünyesinde uygun olacak şekilde alır; dengelenmesi gereken bir özellik olduğunda, onu alternatifli bir yiyecekle kırarak bedeninde gerekli şartları oluştururdu. Nitekim hurmanın sıcaklığını karpuzla dengeler, şayet zıt bir yiyecek yoksa yediğinden asgari düzeyde faydalanırdı.
Kesinlikle, balık, et ve asitli yiyeceklerle sütü; aynı özellikteki (örneğin soğukların, sıcakların, tatlı, peklik ya da ishal yapıcı, katı, sıvı gibi) yiyeceklerin ikisini aynı öğünde bulundurmaz; çabuk ve geç sindirilen, peklik ve ishal yapan, kızartma ile haşlama gibi farklı yiyecekleri de bir arada yemezdi. Aşırı derecede sıcak ve bir gün önce pişip geceleyen, ertesi gün ısıtılan yemeği de tavsiye etmemiştir.
Hurma, helva ve balı, glikoz temini için pek sever, ekmeği az ve bulabildiği bir katıkla yerdi.
Bir Hadis-i Şerifinde: “Katığınızın efendisi tuzdur; et, dünyada ve ahirette insanların yiyeceklerinin efendisidir” demiştir.
O, doyduktan sonra hemen uyumayı uygun görmemiş böyle yapmanın kalbi kararttığından bahsetmiştir. Akşam yemeğinden sonra yürümeyi, ardından da namazı önermiştir.
Sağlıklı beslenme ile orucun da ayrılmaz bir bütün olduğu da belirtilmelidir.. Her sözü ve davranışı ayrı bir hikmete dayalı olan Allah Resulü’nün bu konudaki “Oruç tutunuz ki, sağlık bulursunuz.” tavsiyeleri de iyi değerlendirilmelidir.
İSLAMDA BESLENME VE ADABI
İslâm açısından yemek yeme sırasında uyulması gereken ahlâk ve sıhhî kurallar.
İslâm dini, Müslümanın günlük hayatının düzenli bir şekilde olmasını istemiş ve bu hususu Kur’ân-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerle açıklamıştır.
Günlük yaşayış hakkında Peygamber Efendimiz (a.s)’den rivayet edilen hadislerden pek çoğu yemek âdâbına dâirdir. Rasûlüllah (a.s) her işine Allah Teâlâ’nın ism-i şerifini zikrederek başlamayı severdi. Bu mübarek âdetleri, yemeğe başlarken de aynıydı. Yemekten evvel ellerini yıkamayı ihmal etmez, sağ eliyle ve önünden yerdi. Başlarken “Bismillâh” veya “Bismillâhirrahmânirrahîm” derdi (Buhârî, Et’ime, 2). Hz. Peygamber (a.s), yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutan kimsenin “Bismillâhi evvelehü ve âhırehü” demesini tavsiye buyurmuştur (Ebû Dâvud, III, 475).
Hz. Peygamber (a.s) yemeğin önünden yenmesini isteyerek, aynı tabaktan yemek yeniden bir sofrada, başkasının önüne uzanmanın çok çirkin olduğunu belirtmiştir. Sahabe,
“Yâ Rasûlüllah! Yiyoruz da karnımız doymuyor” diye sorduklarında Hz. Peygamber (a.s) “İhtimal ki ayrı ayrı yiyorsunuz”buyurdu; “Evet” karşılığını verdiklerinde Peygamber Efendimiz “Bir arada yeyiniz; besmele çekiniz, yemeğiniz bereketli olur” buyuruyorlar (Ebû Dâvud, İmâre, 20).
PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) BESLENME TAVSİYELERİ
- Yemekten evvel ve yemekten sonra ellerinizi yıkayınız.
- Yemeklerde çok su içmeyiniz.
- Kışın daha ziyade yağlı yemekler, yazın hafif yiyecekler ve sebze yiyiniz.
- Yemeklerde daima neşeli olunuz, yalnız yemek yemeyiniz.
- Yemekten sonra daima dua ederek şükrediniz.
- Ayda bir gün muhakkak oruç tutunuz, vücudunuz dinlensin.
- Bal yiyiniz, bin derde devadır.
- Çok sıcak ve çok soğuk yemeyiniz.
- Lokmayı, yutmadıkça ikinci lokmayı el uzatmamalı;
- Lokmayı, ağıza göre almalı ve iyice çiğnedikten sonra yutmalı;
- Çok çiğneyiniz, yavaş yemek yiyiniz.
Sağlıkla Kalın…